1 Mart 2008 Cumartesi

Cilt Kaşıntısı

Vücudun herhangi bir yerinde ya da tamamında hissedilebilir. Böcek dolaşıyormuş hissi, hafif yanma ve batma gibi belirtilerle de ortaya çıkan, insanı çok rahatsız eden, toplum içinde zor duruma düşüren, sevimsiz ve sıkıntılı bir durumdur. Çok şiddetli olduğunda; uykusuzluğa,gerginliğe ve depresyona bile neden olabilir.
Nedenleri:
Ciltte döküntü yapan hastalıklargzemalar,ürtiker,isilik,kızıl,kızamıkçı k,suçiçeği ve çeşitli deri iltihaplarının neden olduğu kaşıntılar.
Sistemik hastalıklar iyabet,Karaciğer,Böbrek hastalıklarında görüldüğü gibi; bazı kan hastalıkları ile bazı kanser çeşitlerinde de ilk semptomlardan biri kaşıntıdır.
Çeşitli parazitleritlenme,uyuz ,kıl kurdu.
Mantar hastalıkları
Bazı alerjik maddelerabun,çamaşır tozları ,boya maddeleri ve yün veya sentetik giyecekler gibi.
Bazı gıdalarilek,yumurta,süt en yaygın alerjik gıdalardır.
Ruhsal sıkıntılar
Kuru bir cilt,kaşıntıya neden olabilir
Tedavi:
Burada ilk şart;kaşıntının nedenini tespit etmektir.Bunun için ayrıntılı bir cilt muayenesi,kan ve alerji testleri, gerekirse biyopsi bile yapılır.Altta yatan hastalık tespit edildiğinde hemen ona yönelik tedaviye başlanır.
Kaşıntıya karşı yapılabilecekler:
-Mümkün olduğunca kaşınmamaya çalışınız
-Kaşıntı önleyici ilaçlar alabilirsiniz
-Sıcak duş ve banyodan kaçınınız.
-Hafif ve bol giysiler ,serin bir ortam kaşıntıyı hafifletebilir.
-Banyoda iyi durulanınız.
-Banyodan çıkınca,vücudunuza nemlendirici uygulayınız

Deri nedir?

Vücudumuzun en büyük organı olan deri; dokunma organıdır. Kişi dokunmayla; basınç, sıcak, soğuk ve acıyı algılar.Dokunmayla eş seçer. Altderide bulunan sinir uçlarına bağlı duyu cisimciklerinin kimi dokunmayı, kimi basıncı, kimi sıcağı, kimi soğuğu, kimi acıyı alır.
Geniş yüzeyi ve büyük duyarlığıyla deri vücudumuzun dış etkilerden korunmasını sağlar. Bu nedenle derinin bakımı ve korunması insanlar için büyük önem taşır.Onu koruyabilmek için biraz daha yakından tanıyalım.
Dokunma duyusu organı olan deri vücudun üstünü kaplar. Derinin üstünde kıllar ve gözenek adı verilen çok küçük delikler bulunur.
Derimiz,bedenimizin doğal deliklerinin içinde (solunum ,sindirim,cinsel organ girişlerinde) özelleşmiş nemli yapısıyla mukoza adını alır.
Derimiz esas olarak 3 bölümden oluşur.
-Epidermis
-Dermis
-Subkutan doku
Epiderm
En üst tabakadır.Üst ve alt olarak bunun da kendi içinde 2 ye ayrıldığını söyleyebiliriz.Kalınlığı, 1 mm nin onda biri kadardır.Derinin koruyucu fonksiyonunda önemli rol oynar.Dış ortamla direkt ilişkilidir.Protein yapıda olan keratin maddesi bu tabakada senaaalenir ve deriye dayanıklılık verir. Derimize rengini veren melanin senaaai de epidermisin malpigi denen canlı kısmında gerçekleşir.Yapısında keratin bulunan saç ve tırnaklar gibi epidermisin üst kısmı da cansızdır.Dış etkenlerin etkisiyle ölü hücreler aşınıp döküldükçe alttan yeri doldurulur.Eğer epidermisin üstü canlı hücrelerle kaplı olsaydı çok acı çekerdik.Keselenmek denilen türk geleneği esnasında bu cansız bölümdeki ölü hücreler temizlenir.
Derm
Epidermisin altında bulunur.Bu tabakanın temel maddesi yine bir protein olan kollajendir.Deriye dayanıklılık kazandırır.Dermis esnek ve direçlidir.Dermis, ter ve yağ bezleri, kıl kökleri, sinir uçları, deriyi besleyen kılcal kan damarlarını içerir..
Supkutan:
Altderinin altında derialtı dokusu denilen yağlı bir tabaka yer alır. Bu tabaka derinin kaslar ve kemikler üstünde kalmasını sağlar.
Kıllar:
Kıl’ın gövdesi cansız, fakat kökü canlıdır. Kıl günde ortalama 0,2 mm kadar uzar. Kan dolaşımı arttıkça kılın büyümesi de hızlanır. Kötü beslenme ve kötü kan dolaşımı kılların dökülmesine yol açar. Bazı hastalıklar da kılların dökülmesine sebep olur (kellik, saçkıran vb.) Her kılın dibinde bir irkilme kası vardır. Soğuk ve korku gibi etkiler bu kasın kasılmasına ve kılın dikleşmesine sebep olur. Kılların dibinde bulunan salkım biçimindeki bir yağ bezi durmadan yağlı bir sıvı salgılar. Bu yağ deriyi ve kılları yağlayarak sudan korur.
Kılların ağarması:
Kılların beyazlaşması ise kıl soğanındaki boya maddelerini akyuvarların yok etmesinden ve mikroskopik hava kabarcıklarının kıla yerleşmesinden ileri gelir.
Derinin görevleri:
Derinin kalınlığı,vücüt bölgelerine göre 1,5 - 4 mm. arasında değişiklik gösterir.Yüzölçümü erkeklerde1,80 m2 kadınlarda ise 1,60 m2 kadardır.
-Dokusu çok sağlam olduğu için asalakların, mikropların zehirlerin girmesine izin vermez.
-Esnek ve sağlam yapısıyla fiziksel travmalara karşı koyar.
-İçindeki çok sayıda sinirlerle ve üstündeki hareketli kıllarla, üç çeşit dokunma duyusu (şekil, basınç, ısı) verir.
-Deri salgılarının da koruyucu bir rolü vardır.Yağ maddesi; Keratin ihtiva eden tabakaları (deri yüzeyi,saç ve tırnaklar) yumuşak tutar.
-Terleme yoluyla, organizma artıklarının bir kısmını (kreatinin,üre,amonyak) atarak detoksifikasyonu sağlar
-Gene terleme ve buharlaşma yoluyla vücut ısısını ayarlar.
Derimiz yani cildimiz; bedenimizin aynası gibidir.İç organlarda ki bir sorun kendini ilk cilt belirtileriyle gösterebilir.Hem dış ortam ile organizma arasındaki ilişkiyi hem de bir takım ruhsal tepkilerimizi yansıtır.Ona iyi bakmak hepimizin görevidir.